içgüdüsel

listen to the pronunciation of içgüdüsel
Türkisch - Englisch
gut

My gut feeling is that Tom won't show up tomorrow. - Benim içgüdüsel hissim Tom'un yarın gelmeyeceğidir.

I have a gut feeling that that won't happen. - Onun olmayacağına dair içgüdüsel bir hissim var.

instinctive, instinctual, related to instinct
unconditioned
instinctive insiyaki
instinctive

I trust your ability to know what to do instinctively. - İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum.

Tom instinctively backed away. - Tom içgüdüsel olarak geri çekildi.

içgüdüsel olarak
from instinct
içgüdüsel olarak
on instinct
İçgüdüsel
instinctual
Türkisch - Türkisch
İçgüdü ile ilgili, insiyaki
içgüdüsel
Favoriten