This dictionary contains a lot of information.
- Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir.
This dictionary contains about 40,000 headwords.
- Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içermektedir.
Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
- E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
Tom's duties include raking the leaves.
- Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
The suitcase contained nothing but dirty clothes.
- Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
His speech contained many fine phrases.
- Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu.
Japanese sci-fi, as in anime, involves their Buddhistic and Animistic spirituality.
- Animelerde olduğu gibi Japon bilim-kurgusu onların Budist ve Animistik ruhsallığını içerir.
Investing in stocks involves risk.
- Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
This amount includes tax.
- Bu tutar vergi içermektedir.
Tom's duties include raking the leaves.
- Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
The list included Tom.
- Liste Tom'u içeriyordu.
The parade included six marching bands.
- Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.
The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523.
- İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.