He was surprised to hear a cry from within.
- İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
Keep the kids inside.
- Çocukları içeride tut.
It's too sunny to stay inside.
- İçeride kalmak için çok güneşli.
Do you wear shoes indoors?
- İçeride ayakkabı giyer misin?
Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
We spent all day indoors.
- Biz bütün günü içeride geçirdik.
We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
Within days, Japan captured the American island of Guam.
- Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
Tom should be here within fifteen minutes.
- Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.