içererek

listen to the pronunciation of içererek
Türkisch - Englisch
consisting of
içer
comprise
içer
{f} involved
içer
contain

His speech contained many fine phrases. - Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu.

The suitcase contained nothing but dirty clothes. - Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.

içer
involve

Japanese sci-fi, as in anime, involves their Buddhistic and Animistic spirituality. - Animelerde olduğu gibi Japon bilim-kurgusu onların Budist ve Animistik ruhsallığını içerir.

Investing in stocks involves risk. - Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.

içer
include

This financial audit also includes an evaluation of the company's assets. - Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.

Tom's duties include raking the leaves. - Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.

içer
{f} included

The uncut version of the DVD only included one extra scene. - DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu.

The shopping list included a gallon of milk. - Alışveriş listesi bir galon süt içeriyordu.

içer
comprising

The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523. - İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.