Tom returned the shirt because it was too small.
- Tom gömleği iade etti çünkü çok küçüktü.
She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
- O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
I remember returning the book to the library.
- Kitabı kütüphaneye iade ettiğimi hatırlıyorum.
You'll be receiving your refund in the mail.
- Posta ile para iadeni alacaksın.
Please send me a refund.
- Lütfen bana bir para iadesi yapın.
I have to return this book to the library today.
- Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
- Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.