hypothesis that has not been pursued

listen to the pronunciation of hypothesis that has not been pursued
Englisch - Türkisch

Definition von hypothesis that has not been pursued im Englisch Türkisch wörterbuch

lead
{f} öncülük etmek
lead
{i} örnek

Örnek olarak liderlik etmeliyiz. - We should lead by example.

lead
{i} kurşun levha
lead
{f} yönetmek
lead
{i} önde olma
lead
kalem kurşunu
lead
ikna etmek
lead
ara kablosu
lead
idare etmek
lead
götürmek
lead
tasma kayışı
lead
öncülük

Sefere kimin öncülük etmesi gerektiği hakkında konuşuyoruz. - We're talking about who should lead the expedition.

Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu. - Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.

lead
yol göster(mek)
lead
(Mühendislik) kurşun

Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi. - Tom wanted a pencil with a softer lead.

Bu kurşun kadar ağır. - This is as heavy as lead.

lead
İpucu

A lead from an informer enabled the police to make several arrests.

Polisin elinde hâlâ hiçbir ipucu yok. - The police still have no leads.

Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti. - The police and the FBI pursued several leads.

lead
(Askeri) ÖNLEME MESAFESİ: Hareket halindeki bir hedefe isabet temin edebilmek için, hedefin ilerisinde seçilecek nişan noktası ile hedef arasındaki mesafe
lead
(sıfat) kurşundan yapılmış
lead
{i} (versatil kalem için) uç, min
lead
{i} önde gelme, başta olma, ileride bulunma
lead
(fiil) başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak (kartlarını), götürmek
Englisch - Englisch
lead

The investigation stalled when all leads turned out to be dead ends.

hypothesis that has not been pursued

    Silbentrennung

    hy·poth·e·sis that has not been pur·sued

    Türkische aussprache

    haypäthısıs dhıt hız nät bın pırsud

    Aussprache

    /hīˈpäᴛʜəsəs ᴛʜət həz ˈnät bən pərˈso͞od/ /haɪˈpɑːθəsəs ðət həz ˈnɑːt bən pɜrˈsuːd/
Favoriten