hurt; wounded; insulted, offended; damaged

listen to the pronunciation of hurt; wounded; insulted, offended; damaged
Englisch - Türkisch

Definition von hurt; wounded; insulted, offended; damaged im Englisch Türkisch wörterbuch

injured
yaralı

Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar. - Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.

Asker yerde yaralı yatıyordu. - The soldier lay injured on the ground.

injured
halel gelmek
injured
yaralanmış

Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı. - He was seriously injured in a traffic accident.

Tom yaralanmış olabilir. - Tom could be injured.

injured
{f} yarala

On kişi kazada hafif yaralandı. - Ten people were slightly injured in the accident.

Máire bir kazada yaralandı. - Máire was injured in an accident.

injured
{f} incit

Dans ederken kendini incitti. - She injured herself while dancing.

Sağ bacağımı incittim. - I got my right leg injured.

injured
{s} zarar görmüş
injured
yarali
injured
{f} incit: adj.yaralı
injured
{s} dargın
injured
yaralılar

Yaralılar ne kadar kan kaybetti? - How much blood has the injured lost?

Yaralıları tıbbi tedavi için kilisede toplayın. - Gather your injured at the church for medical treatment.

injured
{f} yarala: adj.yaralı
injured
{s} kırgın
injured
{s} inciniş
Englisch - Englisch
{s} injured