hurt; wound; insult, offend; damage

listen to the pronunciation of hurt; wound; insult, offend; damage
Englisch - Türkisch

Definition von hurt; wound; insult, offend; damage im Englisch Türkisch wörterbuch

injure
{f} sakatlamak
injure
{f} incitmek
injure
{f} yaralamak
injure
yaralamak (bir uzvu)
injure
zarara sokmak
injure
ziyan vermek
injure
fena yapmak
injure
halel getirmek
injure
yarala

Başka hiç kimse yaralanmadı. - No one else was injured.

Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi. - The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.

injure
{f} kötülük etmek
injure
incit

Dans ederken kendini incitti. - She injured herself while dancing.

Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti. - My grandma injured her leg in a fall.

injure
{f} zarar/ziyan vermek: It could injure your reputation. Adına halel
injure
{f} zedelemek
injure
{f} zarar vermek
injure
rencide etmek
Englisch - Englisch
{f} injure
hurt; wound; insult, offend; damage
Favoriten