Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
hudut
Türkisch - Englisch
Definition von
hudut
im Türkisch Englisch wörterbuch
(Hukuk)
border
frontier
boundary
March
edge
confines
borderline
boundaries
limits
border, boundary, frontier " sınır; limit
purlieu
boundary, limit
border, frontier
demarcation
division
extremity
bourne
pale
measure
Relevante Übersetzungen
hudut
kapısı
border crossing
hudut
/ sınır kapısı
(Hukuk)
entry point
hudut
anlaşmazlığı
(Politika, Siyaset)
boundary conflict
hudut
bölgesi
frontier
hudut
dahilinde
within the pale
hudut
dışı alan
off-limits area
hudut
dışı etmek
to deport, expel (someone) (from a country)
hudut
halkından olan
(Askeri)
frontalier
hudut
ihtilafı
(Politika, Siyaset)
boundary conflict
hudut
istasyonu
(Ticaret)
frontier station
hudut
kapısı
(a) border crossing
hudut
orbitalleri
(Kimya)
frontier orbitals
hudut
ışığı
(Havacılık)
boundary light
demarkasyon, çıkış,
hudut
tayin, sınır, işaretleme
(Askeri)
demarcation
mütareke
hudut
tayin hattı; XX (SL) ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri)
armistice demarcation line; assign XX (SL) routing
Türkisch - Türkisch
Definition von
hudut
im Türkisch Türkisch wörterbuch
Sınır: "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben."- F. N. Çamlıbel
Sınır
Uç, son
Relevante Übersetzungen
hudut
boyu
Sınır boyu
hudut
dışı
Sınır ötesi, sınır dışı
Englisch - Türkisch
Definition von
hudut
im Englisch Türkisch wörterbuch
Relevante Übersetzungen
kara
hudut
kapısı
1. frontier crossing2. border crossing
hudut
Silbentrennung
hu·dut
Aussprache
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
hudut
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen