Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Don't use all the hot water.
Bugün hava çok sıcak.
- It is very hot today.
Biraz baharatsız ve acısız Kore yemeği yemek istiyorum.
- I want to eat some Korean food that isn't hot and spicy.
Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.
- Never rub your eyes after cutting a hot pepper.
Tom muhtemelen kızgın olacak.
- Tom is likely to be hot.
Bir güneş yanığın mı var yoksa her zaman böyle ateşli misin?
- Do you have a sunburn, or are you always this hot?
Tom Mary'ye ateşli olduğunu söyledi.
- Tom told Mary that he was hot.
Çok seksi olduğunu düşünüyorsun.
- You think you're so hot.
Sen inanılmaz seksisin.
- You're incredibly hot.
Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
- The fresh strawberries went like hot cakes.
Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
İçmek için sıcak bir şey istiyorum.
- I want something hot to drink.
Otel kasasına bir şeyler koymak istiyorum.
- I'd like to put some things in the hotel safe.
Kobe'de yeni bir otelde kaldılar.
- They stayed at a new hotel in Kobe.
Bu köri yenilmeyecek kadar sıcaktır.
- This curry is too hot to eat.
Bir yemek sıcak olmadan baharatlı olabilir.
- A dish can be spicy without being hot.
Acı ve baharatlı olmayan bir şey yemek istiyorum.
- I want to eat something that's not hot and spicy.
His new pickup is hot!.
a hot wire.
hot merchandise.
Some of these publications show signs of hasty production, indicating that they were written while the news was hot.
The ball lands on the fairway, just a couple of yards in front of the green. Nice shot Sarah! You're hot today! Jenny says.