hostile, antagonistic, unsociable, surly

listen to the pronunciation of hostile, antagonistic, unsociable, surly
Englisch - Türkisch

Definition von hostile, antagonistic, unsociable, surly im Englisch Türkisch wörterbuch

unfriendly
(Ticaret) hasmane

Tom hasmane, değil mi? - Tom is unfriendly, isn't he?

Tom'u hasmane bulduğuna şaşırdım. O her zaman benim için mükemmel bir dosttu. - I'm surprised you find Tom unfriendly. He's always been perfectly friendly to me.

unfriendly
samimiyetsiz

Tom samimiyetsizdi, değil mi? - Tom was unfriendly, wasn't he?

Tom samimiyetsiz görünüyor. - Tom seems to be unfriendly.

unfriendly
düşmanca

O, önce düşmanca baktı. - He looked unfriendly at first.

Onun düşmanca bir tutumu vardı. - She had an unfriendly attitude.

unfriendly
soğuk

Eski evler, özellikle geleneksel Japon olanlar, modern yapıya göre nemli ve soğuk olabilir. - Old homes, especially traditional Japanese ones, can be damp and unfriendly to modern life.

Patronun bu hafta niçin çok soğuk olduğunu anlayabiliyor musun? - Can you figure out why the boss is so unfriendly this week?

unfriendly
soğuk bir tavırla
unfriendly
{s} dostça olmayan
unfriendly
unfriendlinessnahoş muamele veya tavır
unfriendly
{s} sokulgan olmayan
unfriendly
dosta yakışmayan
Englisch - Englisch
{s} unfriendly
hostile, antagonistic, unsociable, surly
Favoriten