hostes

listen to the pronunciation of hostes
Türkisch - Englisch
cabin attendant
stewardess

Jane was a stewardess when she was young. - Jane genç yaşta bir hostesti.

He married a stewardess. - O, bir hostesle evlendi.

flight attendant
hostess

Let's drink to our charming hostess! - Çekici hostesimize içelim!

The hostess couldn't possibly put up with his arrogance. - Hostes muhtemelen onun küstahlığına tahammül edemedi.

air hostess

He married an air hostess. - O, bir hostesle evlendi.

stewardess, air hostess
stewardess, hostess (on an airplane, ship etc.)
airhostess
clippie
hostes (uçakta)
stewardess
erkek hostes
steward
uçakta ıngilizce konuşabilen hostes var mı
Is there an English speaking stewardess on board
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) ing. Umumi taşıtlarda, daha ziyade uçaklarda yolcuları ağırlayan kız veya kadın
Katılanları ağırlayan, onlara kılavuzluk eden bayan
Taşıtlarda ve özellikle uçaklarda yolcu ağırlayan bayan
Yardımcı (bayan)
Bir topluluk, kongre vb. yerlerde katılanları ağırlayan, onlara kılavuzluk eden bayan
hostes
Favoriten