horla

listen to the pronunciation of horla
Türkisch - Englisch
{f} snore

He snored loudly while he slept. - O uyurken yüksek sesle horladı.

Tom started to snore. - Tom horlamaya başladı.

{f} snoring

I heard Tom snoring during the class. - Tom'u sınıfta horlarken duydum.

Tom heard Mary snoring in class. - Tom Mary'nin sınıfta horladığını duydu.

horlamak
snore
horlamak
despise
horlamak
look down upon
horlamak
hurt feelings
horlamak
hurt somebody's feelings
horlamak
to despise, to look down upon; to hurt (sb's) feelings
horlamak
to treat (someone) contemptuously; to scorn, despise
Türkisch - Türkisch

Definition von horla im Türkisch Türkisch wörterbuch

Horlamak
horuldamak
Horlamak
(Osmanlı Dönemi) GATİT
Horlamak
gatit
horlamak
Birinin gönlünü incitircesine davranmak
horlamak
Birinin gönlünü incitircesine davranmak: "Biz horladık diyemem, fakat evimizin havası artık ona yabancı gelmeye başlamıştı."- H. E. Adıvar
horlamak
Uyku sırasında soluk alırken boğaz ve burundan gürültülü sesler çıkarmak
horla
Favoriten