hoşlandım

listen to the pronunciation of hoşlandım
Türkisch - Englisch
I like
hoşlan
enjoy

We enjoyed singing songs together. - Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.

He enjoyed reading detective stories. - O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.

senden hoşlandım
i like you
hoşlan
care for

Women didn't care for him. - Kadınlar ondan hoşlanmadılar.

I don't care for sports. - Sporlardan hoşlanmam.

hoşlan
{f} liking

Fred took a liking to Jane and started dating her. - Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

What's the difference between liking and loving someone? - Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?

senden çok hoşlandım
i like you very much
hoşlandım
Favoriten