He served his master well.
- O, efendisine iyi hizmet etti.
We must always try to serve others.
- Her zaman başkalarına hizmet etmeye çalışmalıyız.
In the recent years, the reputation of serving as a soldier has steadily been lowered.
- Son yıllarda, bir asker olarak hizmet etmenin itibarı sürekli düşürüldü.
We are looking forward to serving you again.
- Size tekrar hizmet etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
We reserve the right to refuse service to anyone.
- Biz birine hizmet etmeyi reddetme hakkını saklı tutuyoruz.