Tom swiftly approached Mary and snatched her purse from her.
- Tom hızla Mary'ye yaklaştı ve cüzdanını ondan kapkaç yaptı.
Dan swiftly grabbed the pitbull by the neck and threw it off the roof.
- Dan hızla pitbulu boynundan tuttu ve onu çatıdan attı.
The argument quickly got out of control.
- Tartışma hızla kontrolden çıktı.
He acted quickly and put out the fire.
- O hızla hareket etti ve yangını söndürdü.
Time passed rapidly and the work didn't advance at all.
- Zaman hızla geçti ve iş hiç ilerlemedi.
Her proficiency in English rapidly improved.
- Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti.
He had not swum more than a few yards before one of the skulking ground sharks had him fast by the upper part of the thigh.
- Saklanan zemin köpek balıklarından biri onu uyluğun üst kısmından hızla yakalamadan önce o birkaç yardadan daha fazla yüzmemişti.
The market for luxury goods is growing fast.
- Lüks ürün pazarı hızla büyüyor.
The birds chirp loudly while flying rapidly.
- Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıltı yaparlar.
She quickly went up the stairs.
- O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
He acted quickly and put out the fire.
- O hızla hareket etti ve yangını söndürdü.
Software is getting slower more rapidly than hardware becomes faster.
- Yazılım donanımın hızlanmasından daha hızlı yavaşlıyor.
Since the student has worked very hard, he is making rapid progress.
- Öğrenci sıkı çalıştığından beri hızla ilerliyor.
The velocity of light is about 186,000 miles per second.
- Işık hızı saniyede yaklaşık 186.000 mildir.
Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
- Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
In towns, speed is limited to 50 km/h.
- Şehirlerde hız sınırı 50 km / h dir.
In towns, speed is limited to 50 km/h.
- Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
Tom needs a change of pace.
- Tom'un hız değişikliğine ihtiyacı var.
Please don't walk so fast. I can't keep pace with you.
- Lütfen çok hızlı yürüme. Sana ayak uyduramıyorum.
I'm amazed by the rate at which industries grow.
- Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.
I can type at a very fast rate.
- Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim.
The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
- Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
The airplane is capable of supersonic speeds.
- Uçak sesten hızlı hızlara ulaşabilir.
In the future, humans will use spaceships to travel around the galaxy at speeds faster than light.
- Gelecekte, insanlar ışıktan daha hızlı hızlarda galaksi etrafında seyahat etmek için uzay gemileri kullanacaktır.
The battle quickly became fierce and bloody.
- Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu.
Mary hastened back to her room.
- Mary hızla odasına geri döndü.
The mistake hastened his retirement.
- Hata onun emekliliğini hızlandırdı.
He headed for the door at full speed.
- O, son hızla kapıya doğru gitti.
On hearing the whistle, they started at full speed.
- Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.