The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
- Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
Shares of these companies were sold to the public.
- Bu şirketlerin hisseleri halka satıldı.
A lot of people feel the same way Tom does.
- Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.
I'm feeling a lot better.
- Çok daha iyi hissediyorum.
There are huge interests at stake.
- Hissede büyük kârlar var.
Your allotment is $20.
- Senin hissen 20 dolar.
My sister spends a lot of time on her little allotment.
- Kız kardeşim onun küçük hissesine çok zaman harcıyor.
Tom felt a little uneasy as he walked down the deserted street in the middle of the night.
- Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.
Marilla felt deserted by everyone. She could not even go to Mrs. Lynde for advice.
- Marilla kendini herkes tarafından terk edilmiş hissetti. Tavsiye için Bayan Lynde'ye bile gidemedi.
I'm not feeling particularly hungry.
- Özellikle aç hissetmiyorum.
Susie was unable to take part in the game because she wasn't feeling well.
- Susie iyi hissetmediği için oyuna katılamadı.
There are huge interests at stake.
- Hissede büyük kârlar var.
We have a 50% interest in the company.
- Şirkette %50'lik bir hisseye sahibiz.
In September, 1929, stock prices stopped rising.
- Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
Tom certainly knows how to pick stocks.
- Tom kesinlikle hisse senedini nasıl alacağını biliyor.
Tom has a thirty percent interest in the company.
- Tom bu şirkette yüzde otuzluk bir hisseye sahip.
She has a 10 percent interest in the company.
- Onun, şirkette yüzde 10'luk bir hissesi var.