hissediyorum

listen to the pronunciation of hissediyorum
Türkisch - Englisch
feel of
feelin
hisset
{f} felt

Words cannot describe the horror I felt. - Kelimeler hissettiğim korkuyu anlatamaz.

I felt an uncomfortable tightness in my chest. - Göğsümde tatsız bir daralma hissettim.

hisset
{f} feeling

Tom wasn't feeling particularly talkative. - Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.

I'm not feeling too well. - Ben çok iyi hissetmiyorum.

hisset
{f} sensing

Sensing danger, he ran away. - Tehlikeyi hissetti, kaçtı.

hisset
{f} feel

People with amputated limbs continue to feel them as if they were still there. - Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.

Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely. - Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.

iyi hissediyorum
I feel good
baygınlık hissediyorum
I feel faint
baş dönmesi hissediyorum
I feel dizzy
daha iyi hissediyorum
I feel a little better
hasta hissediyorum
I feel ill
kendimi garip hissediyorum
I feel out of sorts
mide bulantı hissediyorum
I feel nauseous
rahatsız hissediyorum
I feel sick
üzgün hissediyorum
I feel blue
Türkisch - Türkisch

Definition von hissediyorum im Türkisch Türkisch wörterbuch

HİSSET
(Osmanlı Dönemi) Cimrilik. Bahillik. Tamahkârlık
HİSSET
(Osmanlı Dönemi) Alçaklık
hisset
Cimrilik, pintilik
hisset
Cimri
hissediyorum
Favoriten