hin und wieder

listen to the pronunciation of hin und wieder
Deutsch - Türkisch
her keresinde
Englisch - Türkisch

Definition von hin und wieder im Englisch Türkisch wörterbuch

at times
zaman zaman

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti. - At times, he suffered from a painful headache.

Zaman zaman depresyona girerim. - I get depressed at times.

at times
bazen, arasıra
from time to time
zaman zaman

Ben zaman zaman onunla karşılaşırım. - I meet him from time to time.

Zaman zaman çocuklara bakmalısın. - You should look after the children from time to time.

every now and again
ara sıra
from time to time
ara ara
at times
bazen

Hepimiz bazen bir aptal gibi davranırız. - We all make fools of ourselves at times.

Bazen curve'ü carve ile karıştırıyorum. - At times I confuse curve with carve.

every now and again
bazen
every now and again
arada bir
every now and then
ara sıra

O, ara sıra annesine yazar. - He writes to his mother every now and then.

Robert ara sıra beni ziyarete gelir. - Robert comes to visit me every now and then.

every now and then
arada bir
from time to time
ara sıra

Amcam ara sıra beni görmeye gelir. - My uncle comes to see me from time to time.

Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu. - My son came to see me from time to time.

at odd times
fırsat buldukça
at odd times
zaman buldukça
every now and then
arada sırada
from time to time
n zaman, arada sırada
from time to time
bazen

Tom bazen bana hâlâ yazıyor. - Tom still writes to me from time to time.

Hâlâ seni bazen düşünüyorum. - I still think about you from time to time.