Englisch - Türkisch
Definition von highly intelligent im Englisch Türkisch wörterbuch
- brilliant
- parlak
Parlak bir düşüncem vardı.
-I had a brilliant idea.
Sanırım bu parlak bir fikir.
-I think it's a brilliant idea.
- brilliant
- nefis
- brilliant
- {s} zeki
Onların hepsi zekice yaptı.
-They all did brilliantly.
Tom inanılmaz derecede zeki.
-Tom is incredibly brilliant.
- brilliant
- harikulade
- brilliant
- {s} dâhice, parlak
- brilliant
- göz kamaştırıcı
Kesinlikle göz kamaştırıcıydı.
-It was absolutely brilliant.
- brilliant
- şaşaalı
- brilliant
- ışıl ışıl
- brilliant
- hayranlık uyandırıcı
- brilliant
- pırıl pırıl
- brilliant
- harika
- brilliant
- {s} parlak zekâlı
Senin parlak zekalı olduğunu düşünmüştüm.
-I thought you were brilliant.
Tom parlak zekâlı genç bir bilim adamıdır.
-Tom is a brilliant young scientist.
- brilliant
- {s} harikulade, harika, mükemmel
- brilliant
- {s} görkemli
Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
-Everyone recognized him as a brilliant pianist.
Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
-The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
- brilliant
- üç puntoluk harf
- brilliant
- (sıfat) parlak, keskin zekâlı, berrak, ışıl ışıl, zeki, parlak zekâlı, görkemli
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von highly intelligent im Englisch Englisch wörterbuch
- brilliant
highly intelligent
Silbentrennung
high·ly in·tel·li·gentTürkische aussprache
hayli întelıcıntAussprache
/ˈhīlē ənˈteləʤənt/ /ˈhaɪliː ɪnˈtɛləʤənt/
Resimler
Historie
Favoriten