highly dedicated, as one would be to a religion

listen to the pronunciation of highly dedicated, as one would be to a religion
Englisch - Türkisch

Definition von highly dedicated, as one would be to a religion im Englisch Türkisch wörterbuch

religious
dinsel

Dinsel görüşlerini sizinle paylaşmak isteyen insanlar, sizin dinsel görüşünüzü onlarla paylaşmanızı neredeyse hiç istemezler. - People who want to share their religious views with you almost never want you to share yours with them.

O başkalarının dinsel inançlarına karşı hoşgörülüdür. - He is tolerant in religious belief of others.

religious
{s} dini

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek. - The new law will deprive religious minorities of their right to vote.

Ateizm dinî bir inanç değildir. - Atheism isn't a religious belief.

religious
{s} dindar

Çok dindarsın, değil mi? - You're very religious, aren't you?

Tom çok dindar gibi gözükmüyor. - Tom doesn't appear to be very religious.

religious
{s} inançlı

Tom inançlı değildir. - Tom is not religious.

religious
müslüman
religious
mütedeyyin
religious
{s} derin

Leyla'nın derin dinsel inançları vardı. - Layla had deep religious convictions.

religious
{s} din

Ateizm dinî bir inanç değildir. - Atheism isn't a religious belief.

Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu. - Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.

religious
religiouslydindarane
religious
rahip
religious
{s} çok dikkatli
religious
rahibe
religious
dini vazife imiş gibi
religious
mezhebe ait
religious
(sıfat) dindar, inançlı, sofu, dinsel, dini, din, tarikata ait, diyanet, derin
religious
{s} tarikata ait
religious
din adam

Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı. - The religious man remained kneeling for hours.

Tom bir din adamı değildi. - Tom wasn't a religious man.

Englisch - Englisch
religious

I'm a religious fan of college basketball.

highly dedicated, as one would be to a religion
Favoriten