Bu son derece önemli bir mesele.
- This is a matter of the utmost importance.
Seninle son derece açık yüreklilikle konuşacağım bu yüzden söyleyeceğim her şeyi üzerinde yazılı değerden almanı istiyorum.
- I'm going to speak to you with utmost candor so I want you to take everything I'm about to say at face value.
Tom onun kredi kartını maksimuma çıkardı.
- Tom maxed out his credit card.
Dan Florida'da bir maksimum güvenlik tesisine gönderildi.
- Dan was sent to a maximum security facility in Florida.
100 kiloluk bir yük azamidir.
- A load of 100 kilograms is the max.