highest, most

listen to the pronunciation of highest, most
Englisch - Türkisch

Definition von highest, most im Englisch Türkisch wörterbuch

utmost
{i} son derece

Bu son derece önemli bir mesele. - This is a matter of the utmost importance.

Seninle son derece açık yüreklilikle konuşacağım bu yüzden söyleyeceğim her şeyi üzerinde yazılı değerden almanı istiyorum. - I'm going to speak to you with utmost candor so I want you to take everything I'm about to say at face value.

utmost
elden gelen en büyük (gayret)
max
maksimum

Tom onun kredi kartını maksimuma çıkardı. - Tom maxed out his credit card.

Dan Florida'da bir maksimum güvenlik tesisine gönderildi. - Dan was sent to a maximum security facility in Florida.

max
azami

100 kiloluk bir yük azamidir. - A load of 100 kilograms is the max.

max
{k} maximum
utmost
azami derece
utmost
azami en büyük
utmost
{s} olanca
utmost
{s} en yüksek
utmost
{s} en fazla
utmost
{s} en büyük, en yüksek, en fazla
utmost
{i} son nokta
utmost
{i} elinden gelen çaba
utmost
{s} en son
utmost
{s} en uzak
Englisch - Englisch
{a} utmost
{s} max
highest, most
Favoriten