higher in place, superior to, leading

listen to the pronunciation of higher in place, superior to, leading
Englisch - Türkisch

Definition von higher in place, superior to, leading im Englisch Türkisch wörterbuch

upper
üst

Dağın üst kısmı karla kaplıdır. - The upper part of the mountain is covered with snow.

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor. - My upper right wisdom tooth hurts.

upper
(Bilgisayar) büyükharf
upper
yukardaki
upper
ayakkabının üst kısmı
upper
üstteki
upper
yataklı vagonun üst kat yatağı
upper
{i} uyarıcı
upper
{i} ayakkabı yüzü
upper
{s} üst, üstteki, yukarıdaki: upper berth (trende/vapurda) üst yatak. upper deck üst güverte
upper
üst kattaki
upper
(Tıp) Üstü, üstteki
upper
kumaş tozluk
upper
{i} üst parça
upper
upper berth üst yatak upper case matb
upper
majüskül
upper
{i} üst diş
upper
{i} amfetamin
upper
majüskül harflerin bulunduğu üst kasa
upper
yukarıdaki
Englisch - Englisch
{a} upper
higher in place, superior to, leading
Favoriten