None of the computers can continue to run with a burnt card.
- Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
None of my classmates live near here.
- Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.
I know neither of his brothers.
- Ben onun erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum.
Tom said that neither one of his parents had ever been to Boston.
- Tom ebeveynlerinden hiçbirinin Boston'da bulunmadığını söyledi.
None of them are happy.
- Onların hiçbiri mutlu değil.
None of them is alive.
- Onların hiçbiri hayatta değil.
No one of the Greeks was better in battles than Achilles.
- Yunanların hiçbiri savaşlarda Aşil'den daha iyi değildi.
No one ate any of the cookies that I made.
- Hiç kimse yaptığım kurabiyelerden hiçbirini yemedi.
I don't like either hat.
- Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
I didn't see either boy.
- Çocuklardan hiçbirini görmedim.
It's either everything or nothing.
- Ya hepsi, ya da hiçbiri.
He had done everything to satisfy his beloved's desires, but nothing worked.
- O, sevgilisinin arzuların tatmin etmek için her şeyi yaptı ama hiçbiri işe yaramadı.