They were nowhere to be found.
- Bulunacak hiçbir yerde yoklardı.
Tom was nowhere to be found.
- Tom bulunacak hiçbir yerdeydi.
Tom didn't see Mary anywhere.
- Tom Mary'yi hiçbir yerde görmedi.
You can't buy it anywhere but there.
- Oradan başka hiçbir yerde onu alamazsın.
That place is in the middle of nowhere.
- O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
You're going nowhere.
- Hiçbir yere gitmiyorsun.