hiçbir şey

listen to the pronunciation of hiçbir şey
Türkisch - Englisch
nothing

She knows nothing about your family. - Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.

She knows nothing about your family. - Aileniz hakkında hiçbir şey bilmiyor.

{i} anything

That won't change anything. - O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.

You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great. - Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.

(used with a negative verb) nothing at all; nothing
fuck all
(Argo) bugger all
next to nothing
nowt
damn all
nix
no nothing
nothing whatsoever
nothing at all

The room was so dark that we could see nothing at all. - Oda o kadar karanlıktı ki hiçbir şey göremedik.

Tom saw nothing at all. - Tom hiçbir şey görmedi.

naught
sweet fanny
hiçbir şey görmedim
I haven't seen anything
hiç bir şey
nothing

Nothing can be gained without effort. - Çaba olmadan hiç bir şey kazanılamaz.

You have nothing to be ashamed of. - Utanacak hiç bir şeyin yok.

hiç bir şey
next to nothing
hiç bir şey
anything

That doesn't look like anything I've ever seen. - Bu şimdiye kadar gördüğüm hiç bir şeye benzemiyor.

Do you ever hear anything about Misako? - Misako hakkında hiç bir şey duydun mu?

Hiçbirşey
nothing
göre hiçbir şey
nothing to
hiç bir şey
aught
Türkisch - Türkisch
(Hukuk) NİS
(Hukuk) NİHİL
hiçbir şey
Favoriten