None of us are perfect.
- Hiç birimiz mükemmel değiliz.
None of Tom's classmates knew who his father was.
- Tom'un sınıf arkadaşlarından hiç birisi, onun babasının kim olduğunu bilmiyordu.
Any of them or none of them?
- Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?
None of us speak French.
- Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.
Neither of them looks happy.
- Onlardan hiç biri mutlu görünmüyor.
None of my classmates live near here.
- Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.
One of these days is none of these days.
- Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
He speaks only English and German, neither of which I understand.
- O, sadece İngilizce ve Almanca konuşur, onlardan hiçbirini anlamam.
Neither of those two students passed the test.
- Şu iki öğrenciden hiçbiri testi geçmedi.
I don't know either of them.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
I don't know either twin.
- İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
None of them is alive.
- Onların hiçbiri hayatta değil.
None of them are present.
- Onlardan hiçbiri mevcut değil.
He had done everything to satisfy his beloved's desires, but nothing worked.
- O, sevgilisinin arzuların tatmin etmek için her şeyi yaptı ama hiçbiri işe yaramadı.
It's either everything or nothing.
- Ya hepsi, ya da hiçbiri.
No one of the Greeks was better in battles than Achilles.
- Yunanların hiçbiri savaşlarda Aşil'den daha iyi değildi.
No one ate any of the cookies that I made.
- Hiç kimse yaptığım kurabiyelerden hiçbirini yemedi.