herzlos

listen to the pronunciation of herzlos
Deutsch - Türkisch
'hertslo: s duygusuz, kalpsiz
{'hertslo: s} duygusuz, kalpsiz
hevessiz
kalpsiz
Englisch - Türkisch

Definition von herzlos im Englisch Türkisch wörterbuch

cruel
{s} zalim

İnsanlar zalim hükümdara direndi. - The people resisted their cruel ruler.

O, bana zalim gibi görünüyor. - She appears to me to be cruel.

cruel
{s} acımasız

Onun acımasız sözleriyle çok yaralandı. - He was very hurt by her cruel words.

İnsanlar neden böyle acımasız? - Why are people so cruel?

cruel
{s} gaddar

Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın? - Why do you always have to be so cruel?

cruel
allahsız
cruel
imansız
cruel
kansız
cruel
zülmetme
cruel
acı

Bu acımasız kaderin güzel bir örneği. - It's a perfect example of cruel fate.

Bu son derece acımasız bir savaştı. - It was an extremely cruel war.

cruel
dayanılmaz
callously
z. umursamayarak, aldırış etmeden, duyarsızca
callously
katı bir şekilde
cruel
insafsızca
cruel
cruelty zulüm
cruel
{s} hissiz
cruel
cruelly zalimane
cruel
dayanılmaz/zalim
Deutsch - Englisch
callously
heartlessly
heartless

It was heartless of him to say such a thing to the sick man. - Es war herzlos von ihm, so etwas zu dem kranken Mann zu sagen.

She's cruel and heartless. - Sie ist grausam und herzlos.

unfeeling
cruel
callous (to somebody)
unkindly
insensitive
ungiving