Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
- To love and to be loved is the greatest happiness.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.
- Love is mystery and misery indefinitely.
Sen benim hayatımın aşkısın.
- You're the love of my life.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- The mischievous son loved his dad.
Başkalarına yardım etmeyi severim.
- I love to help others.
Âşık olmak için çok gençsin.
- You are too young to be in love.
Âşık olmak biraz zaman alır.
- Falling in love takes some time.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.