herhangi

listen to the pronunciation of herhangi
Türkisch - Englisch
whoever
whichever

You may choose whichever book you like. - İstediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.

You may choose whichever book you want to read. - Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.

whatever

You may have whatever book you want to read. - Okumak istediğin herhangi bir kitabı alabilirsin.

You have nothing whatever to worry about. - Hakkında endişe edeceğin herhangi bir şey yok.

soever
whatsoever

Sami had no education whatsoever. - Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.

You are under no obligation whatsoever to share this information. - Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.

whoever, whatever, whichever
{s} any

Can you see anything at all there? - Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?

Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout. - Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.

herhangi bir
certain

Tom certainly didn't let anyone know that he was arriving today. - Tom kesinlikle bugün geleceğini herhangi birinin bilmesine izin vermedi.

Tom certainly works as hard as anyone else on his team. - Tom kesinlikle takımındaki herhangi biri kadar çok çalışıyor.

herhangi biri
any

You may choose any of them. - Onlardan herhangi birini seçebilirsin.

Well, yes, but I don't want anyone to know. - Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.

herhangi bir şey
anything

Is there anything to drink in the refrigerator? - Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?

Can you see anything in there? - Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?

herhangi bir
any, just any
herhangi bir biçimde kolu olan
arm, in any form
herhangi bir kere
Any time
herhangi bir kimse yaşamak
To anyone living
herhangi bir konuda bilgi vermek
To provide information on any subject
herhangi bir konuyu resimlerle anlatmak
any topic with pictures to tell
herhangi bir sebeple acelecilik
rash for any reason
herhangi bir devletin egemenliğine bağlı olmayan
(Hukuk) res communis
herhangi bir gecikme var mı
Are there any delays
herhangi bir ilaca alerjiniz var mı
Are you allergic to any medications
herhangi bir ilaca karşı alerjim yok
I'm not allergic to any drugs
herhangi bir sorun olduğu takdirde arayabileceğim birkaç numara verin lütfen
Please give me some numbers to call in case of trouble
herhangi bir yerde
somewhere

I have Tom's address somewhere. - Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.

herhangi bir yere
whithersoever
herhangi bir şekilde
anywise
herhangi bir şekilde
somehow
herhangi biri
anybody, anyone
herhangi biri
anyone

Anyone can participate. - Herhangi biri katılabilir.

Well, yes, but I don't want anyone to know. - Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.

herhangi biri
anybody

Anybody and everybody wants to go abroad. - Herhangi biri ve herkes yurtdışına gitmek ister.

Tom didn't shoot anybody. - Tom herhangi birine ateş etmedi.

herhangi birisi
anyone, anybody
herhangi bir
some

It's not something anyone can do. - Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.

All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man. - Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.

herhangi bir
whatever

You have nothing whatever to be embarrassed about. - Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.

You have nothing whatever to feel guilty about. - Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok.

herhangi bir
whatsoever

Sami had no education whatsoever. - Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.

You are under no obligation whatsoever to share this information. - Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.

herhangi biri
either of

Take either of the apples. - Elmaların herhangi birini al.

You may take either of the books. - Kitaplardan herhangi birini alabilirsin.

herhangi bir
a
herhangi bir yer
anyplace
herhangi biri
either

You may take either of the glasses. - Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.

I didn't see either boy. - Çocuklardan herhangi birini görmedim.

herhangi biri
any one

Any one of us could suffer from malnutrition without knowing it! - Herhangi birimiz bunu bilmeden yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!

Any one of us could suffer from malnutrition without being aware of it! - Herhangi birimiz bunun farkında olmadan yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!

herhangi biri
whichever

Eat whichever one you like. - Hoşlandığın herhangi birini ye.

You can buy whichever you like, but not both. - İstediğin herhangi birini alabilirsin fakat ikisini değil.

bu ilacın herhangi bir yan etkisi var mı
Are there any side effects associated with this medicine
herhangi bir
any

Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout. - Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.

Can you see anything in there? - Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?

herhangi bir yer
anywhere

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.

Do you feel at home anywhere? - Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?

herhangi biri
one

Choose any one from among these. - Bunların arasından herhangi birini seç.

Any one of us could do it. - Bizden herhangi biri onu yapabilirdi.

kronik herhangi bir hastalığınız var mı
Do you have any chronic diseases
vücutta herhangi bir kanalın daralması
stenosis
herhangi
Favoriten