Zengin bir tarihsel mirasımız var.
- We have a rich historical heritage.
Bu bina ulusal miras olarak tutulmalıdır.
- This building should be kept as a national heritage.
Büyük oğlu mirasını ikiye katlamayı başardı
- The oldest son succeeded in doubling his inheritance.
Bu, bağımsızlığın kültürel mirasıdır.
- This is the cultural inheritance of independence.
Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- I really wonder how much the inheritance tax will amount to.