Each of the brothers has a car.
- Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
The tickets are 1,000 yen each.
- Biletlerin her biri 1.000 yen.
Tom comes here every few days.
- Tom her birkaç günde bir buraya gelir.
AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
- AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.
I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
- Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
Do you know either of the two girls?
- İki kızın her birini tanıyor musun?