heraussuchen

listen to the pronunciation of heraussuchen
Deutsch - Türkisch
secip almak; ögürtlemek
Englisch - Türkisch

Definition von heraussuchen im Englisch Türkisch wörterbuch

selection
seçme
picking
{i} aşırma
picking
{i} toplama

O, papatya toplamaktan vazgeçti. - She stopped picking daisies.

Bir çocukken dedemin bahçesinde şeftali toplamayı severdim. - As a child, I loved picking peaches in my grandfather's garden.

selection
{i} seçenek
picking
(Muzik) pena vuruşu
picking
ayıklama
picking
(Muzik) penalama
selection
seçme parçalar
picking
slim pickings k
picking
imkânsızlık
picking
toplanılacak artıklar
picking
toplanılan şey
picking
dili kıtlık
picking
darlık
picking
aşırılan şey
selection
sağlam veya kuvvetlileri yaşatıp zayıfları imha eden tabiat kanunu
selection
{i} seçim

Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı. - The old selection process for judges was very unfair.

Tom dikkatli bir seçim yaptı. - Tom made a careful selection.