Each of the brothers has a car.
- Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
The tickets are 1,000 yen each.
- Biletlerin her biri 1.000 yen.
I have faith in each and every one of you.
- Her birinize inancım var.
Every one of them went to see that movie.
- Onların her biri o filmi izlemeye gitti.