her şeye rağmen

listen to the pronunciation of her şeye rağmen
Türkisch - Englisch
regardless
for all that

I told her once and for all that I would not go shopping with her. - Ona bir kez söyledim ve her şeye rağmen onunla alışverişe gitmedim.

She told him once and for all that she would not go to the movie with him. - Ona bir kez söyledim ve her şeye rağmen onunla sinemaya gitmedim.

after all

Tom didn't buy it after all. - Her şeye rağmen onu almadım.

You managed it after all. - Her şeye rağmen onu başardın

against all odds
nonetheless

Nonetheless, she loved the children and was content with the work. - Her şeye rağmen, o, çocukları seviyordu ve işinden memnundu.

nontheless
regardless of
altogether
her şeye rağmen başarmak
muddle through
her şeye rağmen
Favoriten