They want, above all things, to live in peace.
- Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor.
Above all, be patient.
- Her şeyden önce, sabırlı olun.
One will be judged by one's appearance first of all.
- Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.
One is judged by one's speech first of all.
- Bir insan her şeyden önce konuşması ile değerlendirilir.