hence appetite in general; inclination; desire

listen to the pronunciation of hence appetite in general; inclination; desire
Englisch - Türkisch

Definition von hence appetite in general; inclination; desire im Englisch Türkisch wörterbuch

stomach
{i} mide

Ben sadece mideye yumruk atılmasının nasıl hissedileceğini merak ediyordum. - I was just wondering how it would feel to be punched in the stomach.

Midemde ara sıra olan ağrılar var. - I have occasional pains in the stomach.

stomach
yürek
stomach
kaldırmak
stomach
karın

Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı. - Tom had a bad stomachache.

Kötü bir karın ağrım vardı. - I had a bad stomachache.

stomach
katlanmak
stomach
dayanmak
stomach
heves
stomach
(Tıp) Mide, stomachus
stomach
{f} sindirmek
stomach
{f} sineye çekmek
stomach
{i} istek
stomach
{f} dayanmak, tahammül
stomach
stomachfulkarın veya mide dolusu
stomach
tahammül etmek
stomach
(isim) mide, karın, iştah, heves, istek
stomach
{i} mide: He's sick at his stomach. Midesi bulanıyor
stomach
{i} karın: She was lying on her stomach. Yüzükoyun yatıyordu
stomach
istek/karı
Englisch - Englisch
stomach
hence appetite in general; inclination; desire
Favoriten