Bana bir fincan kahve getirir misin? Memnuniyetle, canım.
- Would you get me a cup of coffee? With pleasure, my dear.
Hayır, canım, atla gitsen iyi olur.
- No, my dear, you had better go on horseback.
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
Mary benim için çok değerli.
- Mary is very dear to me.
Bu kasaba bizim için değerlidir.
- This town is dear to us.
Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
- Fresh vegetables are very dear in winter.
O herkes tarafından içtenlikle sevilir.
- She is dearly loved by everybody.
O, annesini içtenlikle seviyordu.
- She loved her mother dearly.