help; succor; assistance; relief

listen to the pronunciation of help; succor; assistance; relief
Englisch - Türkisch

Definition von help; succor; assistance; relief im Englisch Türkisch wörterbuch

aid
{f} yardımcı olmak

Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı. - The man dived to the drowning woman's aid.

aid
{i} yardım

Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı. - The dictator had the absolute loyalty of all his aides.

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir. - Germs can only be seen with the aid of a microscope.

aid
{f} yardım et

Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler. - Advanced countries must give aid to developing countries.

Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler. - They came to our aid at once.

aid
{i} destek

Onu kendi işinde destekledik. - We aided him in his business.

Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim. - I was aided by a dear friend.

aid
kömek
aid
yardımcı

Bu yeni ilaç, tedavine yardımcı olabilir. - This new medicine may aid your recovery.

Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı. - The dictator had the absolute loyalty of all his aides.

aid
{i} yardım,yardım
aid
{i} aygıt
aid
{f} yardım etmek

Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler. - The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.

aid
{i} alet
aid
iane vermek
aid
(isim) yardım, destek, yardımcı, çare, alet, aygıt
aid
f yardım etmek
Englisch - Englisch
aid
help; succor; assistance; relief
Favoriten