Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.
- Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
These are gifts for my friends.
- Bunlar, arkadaşlarım için hediyeler.
My uncle gave him a present.
- Dayım ona bir hediye verdi.
I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
She meant this gift for you.
- Bu hediye sizin için.
Is this gift Laura's?
- Bu hediye Laura'nın mı?
There are many souvenir shops in the old city.
- Eski şehirde birçok hediyelik eşya mağazaları vardır.
Are there any souvenir shops here?
- Burada hiç hediyelik eşya dükkanları var mı?
The boxes are gifts. What do they contain?
- Kutular hediyedir. Onların içinde ne var?
I bought a box of chocolates on the way to work as a gift for my colleagues.
- Ben meslektaşlarım için bir hediye olarak işe giderken bir kutu çikolata aldım.