The second quartile's figures were right on target.
The arrow missed its target.
- Ok hedefini ıskaladı.
Aim at the target with this gun.
- Bu tabanca ile hedefe nişan al.
They attained their goal.
- Onlar hedeflerine ulaştılar.
Finally, he achieved his goal.
- Sonunda hedefine ulaştı.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
Aim at the target with this gun.
- Bu tabanca ile hedefe nişan al.
Which college are you aiming for?
- Siz hangi üniversiteyi hedefliyorsunuz?
As soon as I arrived at the destination, I called him.
- Hedefe varır varmaz onu aradım.
What's your final destination?
- Senin nihai hedefin nedir?
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
Did you accomplish your goals?
- Hedeflerini gerçekleştirdin mi?
Tom has already achieved many of his goals.
- Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
The ship proceeded to her destination.
- Gemi hedefine doğru ilerledi.
What's your final destination?
- Senin nihai hedefin nedir?
At the end of the day, the goals are simple: safety and security.
- Günün sonunda, hedefler basittir: emniyet ve güvenlik.
The end justifies the means.
- Hedefe giden her yol mübahtır.
His expectations hit the mark exactly.
- Onun beklentileri tam olarak hedefi buldu.
Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
- Bu yüzden, etik sorun devam ediyor: sigara üreticilerine hedef küresel pazarlara izin verilmeli mi?