I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
- Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.
As soon as I arrived at the destination, I called him.
- Hedefe varır varmaz onu aradım.
Aim at the target with this gun.
- Bu tabanca ile hedefe nişan al.
The arrow fell short of the target.
- Ok hedefine varamadı.
They attained their goal.
- Onlar hedeflerine ulaştılar.
What is your ultimate goal in your life?
- Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir?
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
Which college are you aiming for?
- Siz hangi üniversiteyi hedefliyorsunuz?
The country is aiming at decreasing its imports.
- Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
Although each person follows a different path, our destinations are the same.
- Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
As soon as I arrived at the destination, I called him.
- Hedefe varır varmaz onu aradım.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
After reflecting on my life up to now, I decided that I needed to change my goals.
- Şimdiye kadarki hayatımı derinlemesine düşündükten sonra hedeflerimi değiştirmem gerektiğine karar verdim.
Did you accomplish your goals?
- Hedeflerine ulaştın mı?
The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
Although each person follows a different path, our destinations are the same.
- Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
We have reached our destination.
- Biz hedefimize ulaştık.
At the end of the day, the goals are simple: safety and security.
- Günün sonunda, hedefler basittir: emniyet ve güvenlik.
She has finally achieved her end.
- Sonunda hedefine ulaştı.
Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
- Bu yüzden, etik sorun devam ediyor: sigara üreticilerine hedef küresel pazarlara izin verilmeli mi?
His expectations hit the mark exactly.
- Onun beklentileri tam olarak hedefi buldu.