Zaman büyük bir şifacıdır.
- Time is the great healer.
Tom bir inanç şifacısı.
- Tom is a faith healer.
Kalp yaralarını iyileştirmek zaman alır.
- Healing the wounds of the heart takes time.
Biriyle birlikte ağla. Yalnız ağlamaktan daha şifalıdır.
- Cry with someone. It's more healing than crying alone.
Zaman büyük bir şifacı ama kötü bir güzellikçidir.
- Time is a great healer, but a poor beautician.
Onun kırık bacağı henüz iyileşmedi.
- Her broken leg has not healed yet.
Yara henüz iyileşmedi.
- The wound has not yet healed.
Bir boşanmadan iyileşmek zaman alır.
- It takes time to heal from a divorce.
Zaman bütün yaraları iyileştirir.
- Time heals all wounds.
Zaman her şeyi iyileştirir.
- Time heals everything.
This band-aid will heal your cut.
... with the right healer. ...
... that kind of healer. ...