hazırlatma

listen to the pronunciation of hazırlatma
Türkisch - Englisch

Definition von hazırlatma im Türkisch Englisch wörterbuch

hazırla
prepare

The cook prepares different dishes every day. - Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.

You should prepare for the worst. - En kötüsü için hazırlanmalısın.

hazırla
{f} priming
hazırla
{f} steel
hazırla
{f} preparing

She is busy preparing for an examination. - O, sınava hazırlanmakla meşgul.

He is busy preparing for the examination. - O, sınava hazırlanmakla meşgul.

hazırla
concoct
hazırla
drawn up

He has drawn up a will. - O, bir vasiyetname hazırladı.

hazırla
{f} prepared

Tom prepared dinner by himself. - Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.

In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake. - Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.

hazırlatmak
to have (something) prepared, have (something) made ready
hazırlatmak
to have (someone) prepare (something)
hazırlatmak
to allow (someone) to prepare (something)
Türkisch - Türkisch
Hazırlatmak işi
hazırlatmak
Hazır duruma getirmek