Tom wondered how many hours it took Mary to get ready for the party.
- Tom parti için hazırlanmasının Mary'nin kaç saatini aldığını merak etti.
You'd be amazed how long it takes Tom to get ready in the morning.
- Abraham'ın sabahları hazırlanmasının ne kadar zaman aldığına şaşırırdın.
You should prepare for the worst.
- En kötüsü için hazırlanmalısın.
It would be to your advantage to prepare questions in advance.
- Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
- Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
He is busy preparing for the examination.
- O, sınava hazırlanmakla meşgul.
He has drawn up a will.
- O, bir vasiyetname hazırladı.
She prepared the meal in a very short time.
- O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.
He prepared his speech very carefully.
- Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.