haz'

listen to the pronunciation of haz'
Englisch - Englisch

Definition von haz' im Englisch Englisch wörterbuch

haz
Heat Affected Zone - a narrow zone of material close to the cut edge that turns hard and brittle due to heat generated by the cutting process
haz
Heat Affected Zone - the edge of the laser-machined surface that receives an excess of heat during the operation In the HAZ, the microstructure is altered near the surface of the cut or weld - only into the first few thousandths of an inch of the parent material Lasers produce significantly less HAZ than TIG or electron beam welding Can be readily removed from metal work pieces by electropolishing
haz
Health Action Zone
haz
Heat-Affected Zone, or the area where laser beam and metal (or other) surface are in contact
haz/mat
{i} dangerous substance, flammable or poisonous material that may be a hazardous to life or to the environment if released without safety measures
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Taksim etmek, bölmek, paylaştırmak
(Osmanlı Dönemi) Muhalefet etmek
haz
Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku
haz
Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk
haz
Hoşa giden duygulanım
haz
Bir şeyden duyulan sevinç
haz
Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku: "Ömrünün en öfkeli veya buhranlı anlarında bile yaşamak hazzının parıltısı gözlerinden eksik olmazdı."- A. Ş. Hisar
haz
Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma
ME'HAZ
(Osmanlı Dönemi) Menba'. Bir şeyin alındığı, çıkarıldığı yer. Bir şeyin aslının alındığı kaynak.Cumhur-u avâmı, bürhandan ziyâde me'hazdaki kudsiyet imtisâle sevkeder. M
TE'HAZ
(Osmanlı Dönemi) Tekrar almak
me'haz
(Osmanlı Dönemi) bir şeyin aslının alındığı yer, kaynak, menbâ
Englisch - Türkisch

Definition von haz' im Englisch Türkisch wörterbuch

HAZ
(Askeri) tehlikeli kargo (hazardous cargo)