I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!
- Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma!
I feel admiration for his talent.
- Ben onun yeteneği için hayranlık hissediyorum.
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
I know who your secret admirer is.
- Senin gizli hayranının kim olduğunu biliyorum.
Mary received a note from a secret admirer.
- Mary gizli bir hayranından bir not aldı.
I'm a big fan of Getter Jaani.
- Getter Jaani'nin büyük bir hayranıyım.
I'm a fan of Tatoeba.
- Tatoeba'nın bir hayranıyım.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Tom is a yoga enthusiast.
- Tom bir yoga hayranı.
Tom is a member of a motor enthusiasts' club.
- Tom motor hayranları kulübünün bir üyesidir.
I cannot help admiring your new car.
- Benim yeni arabana hayran olmamam elimde değil.
Tom was admiring my new car at the time the truck crashed into it.
- Tom, kamyon yeni arabama çarptığı zaman ona hayran oluyordu.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.