He looks to me with much admiration.
- O bana büyük bir hayranlıkla bakıyor.
She became an object of universal admiration.
- O evrensel hayranlıkla ilgili bir nesne oldu.
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
Anne has many admirers.
- Anne'in birçok hayranları var.
Mary received a note from a secret admirer.
- Mary gizli bir hayranından bir not aldı.
The stadium was flooded with baseball fans.
- Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.
I am fan of football.
- Ben futbol hayranıyım.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
- Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
Tom is a yoga enthusiast.
- Tom bir yoga hayranı.
We cannot help admiring his talent.
- Bizim onun yeteneğine hayran olmamamız elimizde değil.
I couldn't help admiring him.
- Ona hayran olmak elimde değildi.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.