Definition von haydutlar im Türkisch Englisch wörterbuch
- brigands
- plural of brigand
- haydut
- bandit
In an attempt of escape, the bandit did away with the life of four hostages.
-Kaçış girişiminde, haydut dört rehinenin canına kıydı.
These bandits are despicable.
-Bu haydutlar aşağılıktır.
- haydut
- thug
The small thug beat up the convenience store employee.
-Küçük haydut, market çalışanını dövdü.
Sami recognized one of the thugs who assaulted Layla.
-Sami, Leyla'ya saldıran haydutlardan birini tanıdı.
- haydut
- hoodlum
- haydut
- filibuster
- haydut
- (Kanun) holdup man
- haydut
- rascal
- haydut
- freebooter
- haydut
- highbinder
- haydut
- outlaw
- haydut
- rogue
In the late 20th century, Yugoslavia was considered a rogue state by the United States.
-Yugoslavya 20. yüzyılın sonlarında, ABD tarafından haydut devlet olarak kabul edildi.
Those rogue rebels do not deserve to roam the Earth.
-Bu haydut isyancılar dünyada dolaşmayı hak etmiyorlar.
- haydut
- ladrone
- haydut
- highjacker
- haydut
- robber
- haydut
- mugger
- haydut
- gangster
Gangsters robbed a bank of thousands of dollars.
-Haydutlar bir bankadan binlerce dolar soydu.
- haydut
- (Konuşma Dili) little devil, little dickens
- haydut
- plugugly
- haydut
- bandit, brigand, outlaw, robber
- haydut
- bandit, brigand, robber
- haydut
- brigand
Seize this brigand! Prevent him from escaping!
-Bu haydutu yakalayın! Kaçmasına müsaade etmeyin!
- haydut
- perisher
- haydut
- mobster
- haydut
- little perisher
- haydut
- footpad
Jerry Abershawe was a notorious footpad.
-Jerry Abershawe azılı bir hayduttu.
- haydut
- rapparee
- haydut
- bravo
Relevante Übersetzungen
Definition von haydutlar im Türkisch Türkisch wörterbuch
- haydut
- Yaramaz, sevimli çocuk
- haydut
- Silâhlı soygun yapan kimse, eşkıya, şaki
- Haydut
- (Osmanlı Dönemi) HARİB