haydi

listen to the pronunciation of haydi
Türkisch - Englisch
go on
come on

Come on, Joe. Just a glass of beer won't hurt. - Haydi, Joe. Sadece bir bardak bira zarar vermez.

Come on, Arianna, speed up or we'll never get there! - Haydi Arianna, hızlan, yoksa asla oraya ulaşamayacağız!

Come on! (used to spur someone on): Haydi Filiz! Come on Filiz!
go ahead!
(av köpeğine) tally ho
The only thing to do is ...: Seller basınca biz haydi dama. Whenever it floods, we've no choice but to take to the roof
All right, OK: Haydi istediğin şekilde yapalım. OK, let's do it your way
OK, let's say ... (used when estimating): Kahire buradan haydi yüz kilometre olsun. OK, let's say Cairo is one hundred kilometers away
OK, so ... (but) ...!: Haydi gelemedi, bari bir telefon edeydi! OK, so he was unable to come; at least he could have telephoned!
Come off it!/Nonsense!: Haydi oradan, bana madik atamazsın! Listen man, you can't feed me that!
maybe
come on!
all right!
there

Come on, Arianna, speed up or we'll never get there! - Haydi Arianna, hızlan, yoksa asla oraya ulaşamayacağız!

Justify your attitude, come on, justify being there when it all happened. - Davranışını haklı çıkar, haydi, bunların hepsi olduğunda orada olmanı haklı çıkar.

there, there
haydi gidelim
Come on, let's go!
haydi haydi
Come on, come on
Haydi bakalım
Come on then
Haydi oradan
a) Go away! b) I don't believe you
haydi bakalım
Come on then!/ Hurry up!
haydi canım sen de!
(Konuşma Dili) Who do you think you're kidding?/Don't feed me that bull!
haydi gidelim
let's go

What are you waiting for? Let's go. - Ne için bekliyorsun? Haydi gidelim.

haydi git
Get going!/Push off!/Off with you now!
haydi haydi
1. easily, with no trouble whatsoever: Biz bunu haydi haydi yaparız. We'll do this with no trouble whatsoever. 2. at the most, at most: Bu kütüphane haydi haydi yüz kitap alır. This bookcase will hold one hundred books at the most
haydi haydi
all the more
haydi haydi
there there
haydi haydi!
(Konuşma Dili) 1. Who do you think you're fooling? 2. Cut it short!/Don't prolong things!/Don't drag it out!
haydi oradan!
(Konuşma Dili) 1. Get moving!/Move it! 2. Who do you think you're kidding?
haydi şimdi
there now
haydi, hadi
Come on!; All right!, OK!; maybe, say
Haydi!
{ü} hey
haydi!
tally-ho
Haydi!
mush
haydi!
yoicks
Türkisch - Türkisch
İhtimal belirtir
İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılan bir söz: "Haydi sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim."- A. İlhan
Hafifseme, alay etme belirtir
Hafifseme, alay etme belirten bir söz: "Haydi oradan be maskara
Hoş görme anlamında kullanılır
Hoş görme anlamında kullanılan bir söz
İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılır
Bunları başkasına anlat!"- N. Cumalı
Kabul ve onama bildiren bir söz. İhtimal belirten bir söz: "Ne kadar yaşayabilirdim? Altmış, yetmiş, doksan, haydi yüz sene."- Ö. Seyfettin
Kabul ve onama bildirir
hadi
haydi haydi
Kolaylıkla
haydi haydi
Olsa olsa, en çoğu
haydi
Favoriten