Tom said he couldn't clean the pool tomorrow afternoon.
- Tom yarın öğleden sonra havuzu temizleyemeyeceğini söyledi.
This hotel has a gym and a swimming pool.
- Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
You mustn't swim in the pond.
- Havuzda yüzmemelisiniz.
A Japanese garden usually has a pond in it.
- Bir Japon bahçesi genellikle içinde bir havuza sahiptir.
Tom and Mary played in the sandbox together and made sand castles.
- Tom ve Mary birlikte kum havuzunda oynadılar ve kum kaleler yaptılar.
We've got a sandbox at home.
- Evde kum havuzumuz var.